İnanmazsan say
Nasreddin Hocanın zamanında,üç ecnebi(yabancı)bilgin,Osmanlı ülkesinde seyahate çıkmışlar.Hocanın hazır cevaplılığını işiterek onunla da bazı konuları tartışmak istemişler.
Meydanda bir ziyafet tertip edilmiş.Hoca ile ecnebi bilginler karşılaşmışlar.Tanışma merasiminden sonra birinci bilgin sualini(sorusunu)sormuş:
-Hoca Hazretleri,dünyanın ortası neresidir?
Hoca hiç düşünmeden,bastonuyla eşeğinin sağ ön ayağını göstererek:
-İşte,eşeğimin şu ayağının bastığı yerdedir,demiş.
Bilgin:
-Ne ile belli?Deyince Hoca:
-İnanmazsanız,ölçebilirsiniz,demiş.
Birinci bilgin söz bulamayarak çekilmiş.
İkinci bilgin ortaya çıkmış:
-Gökyüzündeki yıldızların sayısı ne kadardır? diye sormuş.
Hoca da:
-Şu eşeğimin vücüdunda ne kadar kıl varsa, o kadardır,demiş.
İkinci bilgib:
-O kadar olduğu ne ile belli ?Deyince Hoca:
-İnanmazsan say!demiş.
İkinci bilgin:
-Hocam eşeğin kılları sayılır mı?Deyince Hoca da:
-Ya gökteki yıldızlar sayılır mı?
Cevabını vermiiş.Bu bilginde diyecek söz bulamayarak çekilmiş.
Üçüncü bilgin de:
-Ey Hoca,şu benim sakalımın kaç teli var?Diye sormuş.Hoca düşünmeden:
-Eşeğimin kuyruğunda ne kadar kıl varsa,okadardır,demiş.
Üçüncü bilgin:
-Ne ile ispat edersin?diye sormuş.Hoca:
-O kolaydır bir kıl senin sakalından bir kıl benim eşeğimin kuyruğundan koparırız eğer sayısı uymazsa galibiyet senindir demiş.
Bilginler,Hocanın hazırcevaplığına ve zekasına hayran kalarak Akşehir'den ayrılmışlar.
Biraz uzun ama bitti hele şükür arkadaşlar kendi ellerimle kitaptan yazdım lütfen emeğe saygı!!!!!